Türkçenin tarihi gelişimiyle ilgili dil tarihçileri özellikle metinlerle takip edilemeyen dönemler için karanlık dönem adını vermektedirler. İlk Türkçe Dönemi (Altay Dil Birliği Dönemi) Bu dönemle ilgili sadece teorik bilgilere dayanan çıkarımlar vardır. Türkçenin Altay dillerinden (Moğolca, Mançuca, Japonca) henüz birlikte olduğu zamanlardır.. Milattan önce 2 bininci yıllara kadar dayanmaktadır. Bu döneme Altay Çağı da denir Ana Türkçe Dönemi Türkçenin bağımsız bir dil olarak Ana Altaycadan ayrıldığı tahmin edilen dönemdir. Hun, Avar, Hazar, Bulgar dillerinin Türkçeden henüz ayrılmadığı dönem olarak gösterilir. MS 1-5 yy. arasını kapsar. Bu dönemle ilgili yazılı kaynak mevcut değildir. Sadece Çin kaynaklarından öğrenilen bazı kelimeler, ad ve unvanlar mevcuttur. Bundan sonraki dönemlere ait metinler, yazılı kaynaklardan takip edilebilmektedir. Türkçenin metinlerle takip edilebilen dönemleri sırasıyla şöyledir: Eski Türkçe Devresi (7-10. Yüzyıllar Arası) Türkçenin belgelerle takip edilen ilk dönemidir. Türkçenin bütün dönemleri birlikte değerlendirildiğinde hem ses ve biçim bilgisi hem de söz varlığı bakımından en saf ve duru dönemidir. Dilin gramer özelliklerini ve tarihî gelişimini tespit edebilecek çokça metnin bulunduğu bu dönemde Türkler, Türkçenin bu ilk yazı dilini kullanmışlardır. Eski Türkçe Dönemi’ne ait metinler; Köktürk ve Uygur metinleri olmak üzere iki grupta toplanır: (Not: Bazı kitaplar Eski Türkçe Dönemi’ni daha uzun almakta ve bu döneme Karahanlı…